Ben, zaten açık denizde hayalet gemi olmuşum. Bir gün bir limana vurursam seyret: Yırtık yelkenim, ölmüş ama huzuru bulamamış tayfalarım, bir de zamanın savaşının kaburgamda bıraktığı derin yarıktan sallanan iki tül: İkisi de beyazdı... Hepsini belki o limana bırakırım, gömerim, defnederim; onlar benim definelerim. Ardından göz yaşı dökmem ama sızlayan eski tahtalarım çürümeye heves atar. Beni bütün yapan tek tük çivilerim birer birer gövdemi terk eder. O limandaki cesedim. Zamana esir düşmüş köle! Sen de git. Düşüncelerim, azıt beni bu kumlara. Kıyıya vurduğum yerin liman değil de ıssız bir ada olduğu gerçeğini inkar ederek değiştiremezsin.
Tirâdî