╒══►
Dizikitap.com
◄══╛
DZKTP
Liste
Yakınlaştırma
Öykü

Öykü

Kapat

░ ZALEG ░

ZALEG

Zaman ne kadar hızlı akmaktadır? Yavaş ya da hızlı demek için bir dayanağımız olmak zorunda… Belki iki göz kırpışımız arasındaki süreyi temel alarak zaman hakkında bir algı oluşturuyoruz belki de düne ne kadar uzak olduğumuz ve yarını ne kadar yakınsadığımız ile ilişkilendiriyoruz. Bir şekilde zamanın içinde kendimizi konumlandırıp onun akışına ayak uydurabiliyoruz, daha doğrusu uydurabiliyorduk. Teknolojinin bize getirdiği hız sayesinde daha önceden yaptığımız her işe yeni bir hızlı hal peyda ettik. Bunun bize kazandırdığı fazla zamanı ise daha fazla hızı arttırılmış işle doldurduk. Beynimizde sayısız fonksiyonu bir arada sürekli olarak çalıştırmayı becerdik. Önceleri bu kazanç ekonomik işlerde kendini göstermişti sonraları günlük işler ve ihtiyaçlar ile daha ileri seviyede hız elde etmişken durmayarak bunu tüm uğraş alanımıza yaydık. İletişimimizi dünyaya açtık dünyayı iletişime açmaktan bahsetmiyorum… Kendimizi iletişime o kadar açtık ki yalnız kalamaz olduk. Her an biri ya da birileri ile tanıdık veyahut tanımadık fark etmiyordu her türlü iletişime açıktık. Vuku bulması yine zamana bağlı olan sadece sözlü bir iletişim değil bu: Her türden iletişimin içindeyiz. Neredeyse son yarım yüzyıldır bu durumla karşı karşıyayız ve insanlığın devreleri artık ısındı. Daha önceki kuşaklar bu iletişim şekline kendini adapte etmeye çalıştı ama her ne kadar içinde olsalar da merkezinde değillerdi. Asıl merkeze Alfa kuşağı ve ondan sonra gelen nesiller yerleşmeye başlamıştı. Onlar bu iletişimin içine doğmuşlardı ve uyum süreçleri her şey gibi çok hızlı olmak zorundaydı. Çocukluk insan yaşamında en hızlı geçen dönem iken bunu bir de algı ile hızlandırdığımızda kendi elimizle zamanla çakışan bireyler elde etmiş olduk. Merkezdeki kuşaklar büyürken her şeyi hızlı bir şekilde tüketiyordu bunun yanında henüz bu hıza yeterince adapte olmamış beyin fonksiyonları da bulunuyordu. Beyinleri zamanı hissetmelerini sağlayacak bir nokta yakalamakta zorlanıyordu. Sonraki kuşaklar bu sorunu belki çözmüş olacak bilemiyoruz ama şu an için çağımızın en önemli rahatsızlıklarından biriyle mücadele etmek zorundayız. Zaman algısının sekteye uğraması hatta tamamen yok olması insanlığı yapay zekâların, sanal gerçekliklerin, robotların olduğu bir dünyada çok savunmasız bırakıyor. Bunun önüne geçmek için davranış bilimcilerin de arasında bulunduğu bir ekibin çıkardığı “Zaleg” adlı uygulama büyük rağbet görmektedir. Derin de zamanla ilgili sorunlar yaşayan tipik bir alfa kuşağı insanıdır. O da kimi zaman hangi yılda, hangi günde olduğunu şaşırıyor geçmiş, şimdi ve gelecek arasında bir yerlerde kendini kayıp hissediyor. İroniktir ki elindeki iletişim aletine Zaleg uygulamasını indirerek egzersizleri uygulamaya başlıyor. Uygulama ona ait tüm bilgi ve yaşanmışlıklara ulaşarak onu tanıdıktan sonra bir egzersiz programı belirliyor. İlk egzersiz “Kestirme Yollar” dışarıda yapılan bir egzersiz ve adı hiç de ima içermeyen şekilde tam da anlamını karşılıyor. Öncelikle dışarıda yürüyüş yapan kişi yolu gözüyle tarıyor ve kestirme olması muhtemel yolları belirlemeye çalışıyor. Aynı anda Zaleg de kişinin gözlerinden, uydudan ve yerel ağlardan aldığı bilgi ile yolda hesaplamalar yaparak tüm yollardan ne kadar sürede gidilebileceğini hesaplıyor. Derin için kestirme yolları hesaplamak ilk başta güç gelmektedir çünkü zaman algısı hız problemlerini otomatik olarak çözmeye kendini alıştırmamış. Derin bir parkta sola kıvrılarak ilerleyen taşlı yolu ve düz devam eden çimenli yolu ilerideki gölete ulaşmak için karşılaştırmaya çalışıyor. Beynini buna odaklaması ve gerekiyorsa gözlerini kapaması Zaleg tarafından verilen direktiflerden bir kaçını oluşturuyor. Asıl amaç Derin’in gözünün önünde iki yoldan da gidişini canlandırması ve hangisinden daha çabuk ulaşım sağlayabileceğini belirlemesidir. Eski insanlar bunu hiç düşünmeden yapabiliyordu ve eskiden parklarda kestirme yollarda daha az çimen biterdi. Derin yolları hesapladığını düşündüğünde kestirme olandan ilerliyor ve Zaleg, Derin’in gözüne mavi renkte kendi saydam hologram görselini göndererek diğer yoldan da bu sanal ikizini götürüyor. İlk egzersizi başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Bir sonraki egzersiz için Zaleg onu insanların arasına yönlendiriyor. İkinci Egzersiz için orta yaşlı bir birey görmek gerekiyor. Takribi 40 yaşlarında bir adam yanından geçiyor. Zaleg ondan adamın bebeklik halini beyninde canlandırmasını istiyor. Adamın yüzünden yaşlanma ve büyümenin verdiği başta kırışıklıklar olmak üzere tüm etkileri geriye sararak silip onun bir yaşındaki yüzüne ulaşmasını bekliyor. Zaleg çoktan kendi yazılımı sayesinde bu görüntüye ulaştı ve adamın profilinden elde ettiği eski fotoğrafları ile karşılaştırıp %99’luk bir benzetme yakaladı. Derin’in zihninde yaptığı çalışma Zaleg’e ulaştığında hiç de kötü olmayan bir %77’lik skor elde etti. %60 sınır değerdi ve bu egzersizi eski kuşak %90’ın üzerinde kesinlikle, başarılı tamamlarken merkez neslin ilk deneme ortalaması %45’dir. Üçüncü egzersiz ikinci egzersizin zıt hali şeklinde küçük bir çocuğun gelecekte nasıl görünebileceği ile ilgiliydi. Derin bunu sınıra yakın bir skorla başarıyla tamamladı. Dördüncü egzersiz daha zor olması beklenirken sanki daha kolay çıkmışçasına bir his uyandırıyordu. “Karşıdan Karşıya Geçmek” ki bu herkesin her zaman yaptığı bir şeydi eskiden olduğu gibi tehlikeli bir iş de değildi. Neredeyse tüm arabaların yol takip yazılımları karşıdan karşıya geçmeye çalışanı bırakın direk yola atlayan birini dahi sezerek ona göre hızını ayarlaması üzerine kurgulanmıştı. Trafik kazalarındaki azalma da buna bağlıydı ama yine de neredeyse kısmının içini dolduran kalan eski tip ender klasik arabalar bundan yoksundu. Zaleg yakınlarda bir tane olduğunun bilgisini verdi. Geçeceği güzergâha doğru ilerleyen Derin, Zaleg ile bir kabulleşme yapmak üzereydi. İsterse bu egzersizi sanal olarak zihninde gerçekleştirebilir, isterse de tüm sorumluluklardan Zaleg’i tenzih ederek gerçek olarak uygulayabilirdi. Zaleg’in bu egzersizi çok tartışılmakta ve kişiyi, hatta başka kişileri de etkileyen tehlikesi bolca dile getirilmektedir. Şimdiye kadar bu egzersiz yüzünden meydana gelmiş bir kaza rapor edilmedi. Egzersiz araba yolda ilerlerken onun önünden karşıya geçmeyi planlamakla başlıyordu. Bu planda arabanın gidiş hızı Derin’in yürüme hızı ve zamanlama önemliydi. Herhangi bir yan etkiye karşı Zaleg erken ve geç hareket başlangıçlarını bildirmek üzere tetikteydi. Derin yaklaşık saate 40 km gibi bir hızla gelen arabanın önünden araba 50 metre uzakta olmasına rağmen geçmeye cesaret edemedi. Birkaç saniye sonra Zaleg karşıdan karşıya geçmenin tehlike seviyesi %50’yi aştığından “Geçiş İptal” uyarısında bulundu. Egzersiz beş dakika sonra aynı yerde başka bir araçla tekrar edilecek ve Derin’in bu sefer kendi algısına olan güveni artmış olacaktır. Herhangi bir kötü durumla karşılaşılmadan dördüncü egzersiz de başarıyla tamamlanacaktır. Beşinci egzersiz kiminin onuncu ve son egzersizi olurken Derin için beşinci sırada sunulmuştu. Bu Zaleg’in çözülmesi güç algoritmasının bir sırrıydı. Zorluğu ise hatırı sayılır sayıda ardında egzersizleri yarım kalmış insanlar güruhunun haklı isyanına sebep olmuştur. Zamanı algılamakta zorluk çeken bir insandan geçmişi bugün gibi yaşamayı istemek zıtlıklarla dolu bir tezat çorbası içtirmektir. Sunulan çorbayı çoğu kişi geri püskürtür çünkü bunun verdiği duygusal ezilmenin ağırlığına katlanamaz. Derin’den çocukluk yıllarına ait bir anı bulmasını bekleyen Zaleg ona yardımcı olmak için ailelerinin sosyal medya hesaplarını da kurcalamayı ihmal etmez. Bir yandan Derin’e bu hesaplardan bulduğu anı niteliği yüksek fotoğraf ve videoları zamanın hız anlayışına uygun şekilde iletir. Duygusal tepkileri almakta da usta olan uygulama en heyecan uyandırıcı, hüzünlendirici, özlem duyduran anıyı tespit etmeye ve buna kullanıcıyı odaklamaya çalışır. Odaklama işini de tespitten sonra seçilen görüntüleri bir takım sesler ve renklerle daha etkili hale getirmeyle gerçekleştirir. Odaklanma sona yaklaşırken bir yandan da kullanıcı sanal gerçekliğe girebileceği uygun bir ortama doğru yönlendirilir. Derin sanal gerçeklik için tüm duyu organlarının dışalım izinlerini Zaleg’e vermekte çekinmez. Geçiş yaptığında kendi çocukluğundadır ama çevre fotoğraflardan oluştuğu kadarıyladır ve gerisini doldurmak için Derin zihniyle bir mücadele vermektedir. Zaleg için aslında önceki egzersizler bu egzersizde o boşlukları doldurması için beyni ısındırmaktan başka bir şey değildir. Beyin yeterli kararlı enerjiyi oluşturduğunda “Geçmiş Zaman” egzersizi başlar. Anıda Derin annesi, babası ve küçük kardeşi ile birlikte bir tatildedir. Bu anı unutulmaya yüz tutmuş olsa da Derin’in bilinç derinliklerinde köklü bir yere sahiptir. Kendisi dört yaşlarında kardeşi ise bir yaş civarındadır. Annesi genç ve güzel, babası ise belli belirsiz gözükmektedir. Babasını neden net bir şekilde zihninde oluşturamadığını merak etmekte ve Zaleg’den bu konuda yardım istemektedir. Zaleg Derin’nin babası ile ilgili tüm fotoğraflardan oluşturduğu ve videolardan edindiği ses ile mavi renkli hologramı gerçeklikteki yerine oturmaktadır. Lakin net görüntüye ulaşması gereken Derin’dir ve Zaleg sadece eskiz denebilecek kalıbı yapmaktadır. Anıda etraftaki tüm uyaranlar bir sırası varmışçasına kendini belli etmeye başlarlar. Denizin sesi, güneşin yakıcı ışıkları, ayaklarının altındaki kumun tanecikli yapısı hepsi birer birer canlanmaktadır. Tüm bunlar Derin’de bir mutluluk hissi uyandırsa da sahilde ellerini geriye atıp dizini bükmüş şekilde oturan babasını netleştirememektedir. Birden annesine yönelir ki zaten yönelmiştir: Bu bir anıdır. “Anne bak! Deniz kabuğu buldum, ne güzel,” der neşeyle. Kardeşinin de ilgisini çekmiştir bu buluş, o da heyecanla Derin’nin elindeki deniz kabuğuna bakar. Annesi “babası bak Derin ne bulmuş,” der ve Derin babasına doğru yönelir. Babasına doğru attığı her adımı hissedebilmektedir aralarındaki mesafeyi kaç adımda tamamlayacağını bilmektedir. O an, anı gibi değildir onun için sanki şimdide yaşanmaktadır. Geleceğe dek şimdidir ve şimdiye dek belki hiç şimdi gibi değildir. Attığı adımları saymaktadır içinden “bir, iki, üç, dört, …” ama ulaşamaz. Babasına hiç ulaşamamaktadır. İçindeki mutlu çocukluk hissi karamsar bir hal alır. Babası her adımda yaklaşacağına sanki daha uzaklara gitmektedir. Beyni anısını rüya gibi yorumlamaya başlar. Rüyadayken beynin zaman algısı farklı işlemektedir. Rüyada değilken zaman algısını gerçekler üzerine kurgulamak bir nevi kısa devre yaptırmak gibidir. Zaleg’in çalışma prensibi budur. Bu egzersizler sonunda zaman algısı düzelmiyor -düzgünü eski insanlarınkiyse- aksine zamanla bütünleşik bir hal alıyordu. Lakin bu bütünleşik hal toplamda zamanın hangi bölümünde olduğunu kavramaya yetecek ince bir çizgi çiziyordu. Uyanık mısın, değil misin? Bu günde misin, geçmişte mi, yoksa geleceğin tasarısında mı? Beyin bunu soruyor ve artık algılar ilk olarak bunu cevaplıyordu. Derin Zaleg’den yardım istedi “babama ulaşamıyorum, lütfen yardım et….” Diye yakardı ama program bu özelliği desteklemiyordu. Sonra bir el uzandı. Küçük elleriyle o koca eli tuttu ve babası onu kendine çektiğinde Zaleg sanal gerçekliği sonlandırdı. Şimdi, şimdinin yerlerine ayak basıyor hava 2039 gibi kokuyor; güneş ağaçları, kuşları, yeri, göğü zamanın renklerine göre ışıtıyor. Derin zamanın farkında; biliyor, özlüyor ve hissediyor. Annesini arıyor, kardeşini soruyor ve babasını özlediğinden bahsediyor. O ölmeden önceki zamanları yad ediyorlar.

#uygulama

#hologram

#zamanalgısı

#gelecek

#aile

İlk Yayımlanma » 31.05.2019